top of page
Yazarın fotoğrafıForrest Watson

Hastanedeki Pijama Partimiz


Bu yazıyı oğlumun hastane odasından yazıyorum. Cesur'un çekilen röntgeni zatürre olduğunu gösterdiğinden beri bu hastanedeki dördüncü gecemiz. Çok şükür ki iki buçuk yaşındaki çocuğumuzun durumu şu an stabil. Artık koluna açılmış olan damar yoluna ve yüzündeki oksijen maskesine alışmış bir şekilde mışıl mışıl uyuyor.


Daha önce burada bulundum. Banner Davut henüz beş yaşındayken, o da zatürre olmuştu. İlk doğan oğlumuz röntgen çekilmesi için hastanenin bodrum katına indirildiğindeki endişeli anlarımızı çok iyi hatırlıyorum. O zamanlar bizim alışık olmadığımız bir bölgeydi hastaneler ve hastalıklar. Biz oğlumuzun oksijen seviyesinin düzelmesi ve ciğerlerindeki enfeksiyonun azalması için dua ederken hastanede kalış süremiz bir geceden beş güne uzadı. Bu unutması zor bir zamanlamaydı çünkü Banner'ın hastanede kalışı benim doktora mezuniyetimle çakıştı. Kalabalık törene katılamamasına rağmen, durumu doktorların hastanenin dışında bir kutlama yemeği için bize bir saatliğine katılabileceği ve dışarı çıkmasına izin verebilecekleri kadar iyiydi.



Bizim ve özellikle Banner için zorlu bir hafta olmasına rağmen, o hafta bizim için değerli bir zamana dönüştü. Yorucu geçen ilk birkaç günü atlattıktan sonra Banner daha iyi hissetmeye başladı ve birlikte kaliteli zaman geçirmeyi başardık. Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmeye zorlamak için hastanede kalmak gibisi yoktur. Hastane dışındaki her şey önemini yitiriyor ve bizim birlikte kitap okuma, oyun oynama, yemek yeme ve baş başa vakit geçirme fırsatımız oluyor.

Hastanede kaldığımız süre içerisinde Banner'ın günlüğüne şunu yazmıştım, "Bize ölümlü olduğumuzu hatırlatan bu anlar, beni olduğun kişi için ve de benim oğlum olduğun için daha çok minnettar kılıyor, her ne olursa olsun, iyi veya kötü, her günü birlikte geçirmeyi istememi sağlıyor. Umarım yakın zamanda hastaneden çıkarız ve en az altı yıl daha geri dönmek zorunda kalmayız!”


O son yorumu yazmıştım çünkü Banner altı yaşındaydı ve hastanede dünyaya geldiği ve hastaneye ilk ziyaretini yaptığı zamanın üzerinden altı yıl geçmişti. Birlikte bir yıl daha geçiremeyeceğimiz fikri aklımdan hiç geçmemişti bile- sadece dokuz ay sonra ansızın vefat etti. İronik bir şekilde, Banner'ın kalbi Mart 2018'de aniden durduğunda, hastanede uzun süre kalmamıştık, hatta bir gece bile kalmamıştık. Biz daha hastaneye varamadan o gün bu dünyadan göçüp gitmişti. Banner'la geçirdiğimiz fazladan dokuz aya Rab’bin bize bir hediyesi gibi bakıyoruz. Ancak işin ilginç tarafı, bu hastanede kalırken yapılan testler sonucunda elimize Banner’ın güçlü bir kalbi olduğunu gösteren ve genel sağlığı hakkında bilgi veren eksiksiz bir tıbbi kayıt aldık, bu kayıt Banner’ın vefatını daha da şaşırtıcı hale getiriyor bizim için.


Ayrıca, sonraki yıllarda da kaç defa hastanede kalacağımızı anlayamamışım. Banner'ın 2017 baharında Bayındır Hastanesi'nde kaldığı günden bu yana, o altı yıl sınırına bile ulaşamadık ve Banner'ın kardeşleriyle, çoğunlukla o sırada dikkatimizi çekmeyen astım veya solunum sorunları için en az on gece hastanede kaldık. Hatta Bayındır'ın “evimizden uzaktaki evimiz” olduğu şakasını bile yaptık çünkü o zamandan beri çocuklarımızla orada o kadar çok gece geçirdik ki. Hastanede kalışımızı daha olumlu bir sürece dönüştürmek için hasta olan çocuğumuza “Bayındır'da pijama partisi yapıyoruz” diyeceğim. Daha birkaç hafta önce, Nehir rota virüsüyle savaşırken onunla hastanede bir gece kaldım. Nehir bana hastanede kalış süremizin uzadığı birkaç saat içerisinde "Birlikte gerçekten de uzun bir randevumuz olacak gibi," dedi. Çocuklarımızın anne sütü ile beslendikleri dönemlerde, Kara hem onları besleyebilmek hem de rahatlatabilmek adına doğal olarak yanlarında geceyi geçiren kişi. Ama bunun dışında genellikle çocuklarımızın yanında refakatçi olarak kalan kişi benim, çünkü hem ben şiltelerde daha iyi uyuyabiliyorum hem de onun hamilelik dönemleri olabiliyor, Banner’ın hastanede kaldığı sırada Nehir’e hamile olduğu gibi, ya da evde küçük bebeğimizi emziriyor oluyor.

Bayındır'da aldığımız olağanüstü tıbbi bakım için minnettarız. 24 saat açık bir pediatri kliniğine sahipler, bu sayede gecenin bir yarısında bir çocuk eğer nefes alma sorunu veya aralıksız öksürme durumu yaşıyorsa, bir çocuk doktoru arabayla sadece 10 dakika uzaklıkta bulunuyor. Saymak istediğimizden fazla kez orada bulunduk. Hepimizi tanıyan, nöbetlerdeki yarım düzine doktora ve son birkaç yıldır ailemizle yakından ilgilenen çok sayıda hemşireye teşekkür ederiz.


Hastane yatışlarımızın bir başka ilginç yanı ise bizim yatarak tedaviyi kapsayan bir sağlık sigortası planımızın olması. Ayakta tedavi süreçlerinden olan normal bir doktor muayenesinden ve bazı tıbbi testlerden sonra hastaneden ayrılırsak yüzlerce lira borcumuz olabiliyor, ancak gece için yatışımız yapılırsa konaklama tamamen ücretsiz oluyor. Sahip olduğumuz kapsayıcı sağlık sigortamıza minnettarız. Herkesin özenli ve dikkatli doktorları ve konforlu imkanları olan nitelikli bir hastaneye gitme şansının olmadığını biliyoruz.


Banner Cennete gittikten sonra, diğer çocuklarımızla ilgili bir başka önemli sağlık sorunuyla bir daha karşılaşmayacağımıza ve sağlık sorunlarının bizi es geçeceğine inanmıştık. Ancak ilk birkaç yıl sürekli hastalıklarla geçtiğinden kardeşleri için acımasızdı. Biz onlardan birini de kaybetmekten çok korktuk. Bir şeyler yolunda gitmediğinde çocukları daha hızlı bir şekilde doktora götürmek için anlaştık, çünkü stresli anlarda kritik tıbbi kararlar verme kapasitemiz yoktu. Pandemi yılları bu konularda adeta bir erteleme dönemi oldu. Çocuklar okuldan herhangi bir virüs kapmadığı için iki son derece sağlıklı yıl geçirdik. Okula geri dönmek güzel, ama onunla birlikte sürekli gerçekleşen bir hastalık akışı oluyor ve sonrasında Bayındır’a dönme zamanımız geliyor.


Tüm bu süreçlerden öğrendiğimiz bir ders, sevinci ve kederi bir arada tutmamız gerektiğidir. Mutlu olabilmemiz için herkesin sağlıklı olmasını bekleyemeyiz. Hastanede bir gece bile olsa, birlikte geçirdiğimiz her geceyi, her günü en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Banner'ı kaybetmek aynı zamanda hastanedeki kalışlarımızı farklı bir gözle görmemizi sağlıyor. Çocuklarımızın durumu stabil olduğu sürece, aslında şükredecek çok şeyimiz var. Birkaç gün boyunca bir hastalığın geçmesini beklemek bile en acımasız alternatifinin kabul edilebilir bir karşıtı oluveriyor.


Bu nedenle, bir dahaki sefere sizin veya çocuğunuzun bir hastalığı olduğunda, geçmesi için dua edin, ama aynı zamanda Rab’bin lütfuna hayatta olduğunuzu takdir etmesi için ve sizin çevrenizdekilerle geçirdiğiniz zamanın tadını çıkarabilmeniz için dua edin. Hayat sizi hastaneye kaldırdığında, onu bir pijama partisine çevirmek sizin elinizde.

--

24 saat sonra evden yazıyorum. Cesur'un ciğerleri çok şükür ki temiz çıktı ve bu sabah hastaneden taburcu olduk. Cesur'a eve gideceğimizi söylediğimde, bana ayrılmak istemediğini söyledi. Nefret ettiği iğnelere ve burun temizliğine rağmen, orada geçirdiğimiz zamanın değerini anlamıştı. Cevabı da tıpkı beş yıl önceki abisi Banner'ınki gibiydi. Banner'ın günlüğüne yazdığım yazımı şu şekilde sonlandırdım, "Hastanede kaldığımız sürenin sonunda ayrılmak istemediğini söylüyordun. Bizi birbirimize yaklaştıran ve birbirimize daha çok şükretmemizi sağlayan bu imtihanlar için müteşekkirim. Birlikte kitap okumaya devam ettiğimiz ve damar yoluna bağlı bip sesini duymadığımız daha fazla pijama partisi yapmayı dört gözle bekliyorum. Sevgiler, Baban."








114 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page